Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programın açılış konuşmasını İl Müftü Vekili Oğuz Yılmaz yaptı. Yılmaz, ailenin toplumun temel direği olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de, ‘Kendileriyle huzur bulasınız diye sizin için kendi cinsinizden eşler yaratması ve aranıza sevgi ve merhamet koyması, O’nun ayetlerindendir.’ (Rum, 21) buyurmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ise ‘Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır.’ buyurarak aileye yaklaşımımızı göstermiştir. Bugün aileyi ihmal eden, aslında milletinin geleceğini ihmal eder. Çünkü aile, toplumun ilk mektebidir, nesillerin mayasıdır.”
Konferansta konuşan Prof. Dr. Ömer Başkan, aile konusunu geniş bir perspektifle ele aldı. Başkan, konuşmasında şu hususlara dikkat çekti:
Aile, insanın dünyaya gözünü açtığı ilk yuvadır. Orada alınan nefes, söylenen söz, öğrenilen davranış, bütün bir ömrün yolunu çizer. Çocuk, anne ve babasının aynasıdır. Onların sevgisinden beslenir, onların öfkesinden etkilenir. Eğer aile şefkat, merhamet ve iman üzerine inşa edilmişse; çocuk da güven ve huzur içinde büyür. Ama ailede kavga, şiddet ve ilgisizlik hâkimse, o çocuğun kalbinde derin yaralar açılır.
Efendimiz (s.a.s.), evinde daima sevgi dolu bir eş, şefkatli bir baba, anlayışlı bir dosttu. Eşleriyle istişare eder, onlara değer verir, ev işlerinde yardımcı olurdu. Çocuklarını öper, koklar, omzuna alırdı. Torunları Hasan ve Hüseyin (r.a.) ile oynarken secdede uzun süre beklemiş, çocukların sevinci için ibadetini bile geciktirmiştir. Onun aile hayatındaki bu merhamet dolu tavrı, bizler için en büyük örnektir.
Bugün ailelerin en büyük problemlerinden biri, modern hayatın hızına kapılıp ruhunu kaybetmesidir. Evlerde sofralar var ama muhabbet yok, çatı var ama sıcaklık yok. Oysa ki aile, sadece aynı evde yaşamak değildir; aynı duyguyu paylaşmak, aynı hedefe yürümektir. Aile, maddi bir birliktelikten çok manevi bir dayanışmadır. İşte bu dayanışmanın en sağlam temeli, Kur’an ve sünnettir.
Allah Resûlü (s.a.s.) şöyle buyuruyor: ‘Bir Müslüman, ailesine harcadığı her şey, Allah katında bir sadakadır.’ (Buhârî, Nafaka, 1) Yani aileye yapılan harcama bile ibadet değerindedir. Çünkü aile, İslam’ın korunmasını istediği beş temel esasın merkezindedir.
Ne yazık ki günümüzde televizyonlarda gördüğümüz cinayetler, boşanmalar, şiddet olayları ve çocuk istismarları; hep ailenin manevi köklerinden kopmasıyla ilgilidir. Anne babanın birbirine karşı sorumluluklarını yerine getirmemesi, çocuklara dini ve ahlaki değerlerin verilmemesi toplumsal huzursuzlukları beraberinde getiriyor.
Bir başka hadis-i şerifte Efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki: ‘Hiçbir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye veremez.’ (Tirmizî, Birr, 33) İşte çocuklarımız için bırakacağımız en büyük miras; ne maldır ne mülktür, ne evdir ne arabadır. En büyük miras; iman, ahlak ve güzel terbiyedir.
Bugün eğer ailelerimizde Peygamberimizin sünnetini yaşatmazsak, gelecek nesillerde huzur aramak boşunadır. Çünkü sağlam birey, sağlam aileden çıkar; sağlam toplum, sağlam ailelerin eseridir. Yeme içmeden beden ayakta kalamaz. Aynı şekilde Kur’an ve sünnet olmadan da aile ayakta kalamaz.”
Konferans, İl Müftü Vekili Oğuz Yılmaz tarafından Prof. Dr. Ömer Başkan’a plaket takdimiyle sona erdi.
GENEL
Az önceGENEL
2 gün önceGENEL
2 gün önceGENEL
3 gün önceGÜNDEM
3 gün önceGENEL
3 gün önceGENEL
3 gün önce